Yazıya bildik yılbaşı geyiği yaparak gireyim diyorum... "Ne yaptınız şekerim Noel akşamı? Biz Kartalkaya'daydık vallahi, hem kaydık hem havai fişenk neyin patlattık.. Selma da bi rüküş giyinmişti ki sorma gitsin..."
Aslına bakarsanız, yılbaşına 40 derece ateşle ve bilgisayara format atarak girdim. Yani bunlardan sadece birinin bile yılbaşı gecesi gerçekleşmesi büyük şanssızlıktır, benim başıma ikisi birden geldi. Sevgili kompüterim açılmayı reddetti, burnum şarıl şarıl akmaya, ateşim termometre delici seviyelere tırmanmaya başladı ve ben de dansözü neyin boşverip oturdum bilgisayar başına, çatır çatır format attım. Yeni yıla nasıl girersen öyle geçer geyiği doğruysa durum vahim yani.. Netice itibariyle, yeni yılın ilk oyun incelemesiyle karşınızdayım arkadaşlar, aha buyrun.
Yalnız önceden belirteyim ki ben oyunu oynayamadım. Ciddi söylüyorum, epey debelendim fakat ilk görevi bile tamamlamak nasip olmadı. Takdir edersiniz ki bu durum insanın "meslek gururunu" epey zedeliyor. Şimdi... oyunda bir paraşütçü birliğini kontrol ediyorsunuz. Kendileri 101. Birlik namıyla maruf.. Olay 2. Dünya Savaşı sırasında geçmekte, paraşütle belirtilen bölgeye atlıyor, gereken görevi tamamlıyorsunuz. Yalnız yapmak yazması kadar kolay olmuyor.
Oyun başladığında beş dakika içinde hazırlandığını tahmin ettiğim harita gösterir bir bitmap resmi çıkıyor karşınıza. Tesadüfen haritanın üzerine tıklarsanız, ancak beşinci sınıf savaş filmlerinde rastlanabilecek kadar yapay duran bir ses (ki zannediyorum o sesin sahibi Mortal Kombat'ta da görev almıştı) size görevinizi anlatıyor. Sonra küt diye oradan çıkıyorsunuz, ekran küt diye bina gösterir bir bitmap resmine dönüşüyor. Bu ekranda sağ veya sola doğru hareket edilebileceğini keşfetmek, benim yarım saatimi aldı. Sağ tarafta bir uçak resmi, sol tarafta daha çok bina resmi var. O binalara tıklayarak göreve çıkacak adamlarınızı, onların ekipmanlarını falan seçebiliyorsunuz ki, yaklaşık otuz adam olduğundan ve elle yapmaya kalksanız donlarına kadar ne götüreceklerini belirlemeniz gerektiğinden, otomatik olarak adam ve ekipman seçme fonksiyonunu aktif hale getirmeniz uzun sürmüyor.. Sonra tıklıyorsunuz uçağa, o da ne, adamların hangi sırada oturacaklarını bile belirlemeniz gerekiyor. Neyse ki bir "auto" tuşu da burada var..
Bundan sonra, ömrünüz boyunca görüp görebileceğiniz en ahmakça ara demo devreye giriyor: Adamlarınızı uçaktan atlayıp paraşütlerini açarken görüyorsunuz. Şimdi bu ilk anda normal gelebilir.. Fakat otuz adam için de aynı demo tam otuz kez tekrarlanıyor! Bu dahiyane fikri kim akıl etti bilmiyorum ama neyse ki Esc tuşuyla bu işkenceye bir son verebiliyorsunuz. Sonra karşınıza bir ekran çıkıyor: Şu kadar adamın paraşütü açılmadı, şu kadarı ağaçlara takıldı, şu kadarı bilinmeyen bir yere indi.. Geriye üç beş tane adamınız kalmış oluyor ki, onlarla da bırak savaş kazanmayı telefon kulübesi bile zaptedilmez.. Üstelik o salak niye ağaçlara takıldı, bunun paraşütü niye açılmadı gibi sorunlara cevap bulunmuyor, yani bunlar belli şeylere dikkat ederek bir sonraki görevde yaşanmayacak sorunlar değil, oyun öyle olmasını uygun görüyor. Her neyse, bu ve benzeri eblehliklerden sonra işin "oyun" kısmına artık geçebiliyorsunuz.
İlk anda grafikler Close Combat'ın grafiklerini andırıyor, yalnız çok düşük çözünürlükte ve on kat falan büyüterek baktığınızı düşünün.. Yani toprağın üstündeki bir adamınızı görememeniz kuvvetle mümkün. Oyun "harbi 2D", yani herşeyi tam anlamıyla tepeden görüyorsunuz, hiçbir derinlik hissi yok. Şimdi işin karıştığı nokta geliyor: Askerlerinize emir veremiyorsunuz! Yani verseniz bile sizi hiç takmıyorlar.. İstisnasız hepsi yere uzanıp tam siper almış oluyor ve onları oradan kaldırmak imkansız. Şuraya git diyorsunuz gitmiyor, buraya ateş et diyorsunuz etmiyor, kalk diyorsunuz kalkmıyor, "kalk ulan!" şeklinde bir emir vermekse mümkün değil maalesef. Bütün bölük size başçavuşun kanaryası muamelesi yapıyor!
Hadi diyelim salağım ve kontrolleri "hissedemiyorum". Gidip tutorial bölümü var mı diye baktım, vardı, ancak başka bir dahiyane fikir olarak sadece tamamladığınız görevleri tutorial olarak oynayabiliyorsunuz. Daha tam iyileşmemişken bu rezilliğe daha fazla katlanamadım, kusura bakmayın.. Bu tarz oyunları seviyorsanız çok daha kaliteli olanlarını bulabilirsiniz, bu tarzdan hoşlanmıyorsanız zaten uzak durun, her durumda bence böyle bir oyunun varlığını bile unutun.